Zeus Heykeli

zeus heykeli zeus heykeli


Dünyanın 7 Harikası arasında Zeus Heykeli yer alır. Bu yapıt milattan önce 450 yıllarında Tanrılar Kralı adı verilen Zeus için yapılmıştır. Yunanistan’ın Olimpos şehrinde yapılan bu harika, Phidias adı verilen ünlü heykeltraş tarafından yapılmıştır.


Eski Yunan’da olimpiyatlar oldukça önemli idi. Bu olimpiyat oyunları 4 yılda bir düzenlenmekteydi. Tapınakta bulunan Zeus Heykeli, oturur vaziyette ve sağ elinde bulunan zafer tanrıçası Nike bulunuyordu. Diğer elinde ise bir asa mevcuttu. Altın, abanoz ve fildişinden yapılan bu heykel oldukça görkemliydi. Heykel üzerinde yer alan mistik hayvanlar var ve karanlık bir koridorun sonunda yer alan heykel, daha ihtişamlı durmaktaydı.


Olimpiyat oyunları 391 yılında putperestlik olarak nitelendirilerek sona erdirilmiştir. Ardından Zeus Heykeli Yunanlılar tarafından İstanbul’a taşınmıştır. Ancak İstanbulda meydana gelen bir yangında Zeus Heykeli yok olmuştur. Heykelden geriye kalan birkaç parça Fransızlar tarafından bulunmuş ve Paris’te sergilenmektedir.


zeus heykeli, zeus heykeli hakkında bilgi, zeus heykeli nerededir, zeus heykeli hangi ülkededir



Zeus Heykeli

Artemis Tapınağı Resimleri

Artemis Tapınağı Fotoğrafları


Artemis Tapınağı Türkiye’de İzmir/Selçuk ‘da bulunmaktadır.  Milattan önce 550 yılında inşaası yapılmıştır. Aşağıda Artemis Tapınağı ile ilgili resimler ve fotoğraflar bulabilirsiniz.


 


358006 300x162 artemis tapınağı


images artemis tapınağı


Artemis Tapınağı 300x225 artemis tapınağı


artemis tapinagi 9 300x224 artemis tapınağı


artemis tapinagi 8 artemis tapınağı


artemis tapinagi 2 300x169 artemis tapınağı



Artemis Tapınağı Resimleri

Babilin Asma Bahçeleri

babilin asma bahçeleri 300x191 babilin asma bahçeleri


Babilin Asma Bahçeleri


Dünyanın 7 Harikası olarak bilinen Babilin Asma Bahçeleri konum olarak günümüzde halen tespiti kesin olarak yapılamamıştır. Irak topraklarında var olduğu bilinen Babil’in güzelliğini anlatan bu dünya harikası, arkeolojik çalışmalara rağmen somut bir veriye henüz rastlanamadı.


Babilin Asma Bahçeleri hakkında bazı rivayetler bulunmaktadır ve bu rivayetlere göre; milattan önce 810 yılında Asur Kraliçesi tarafından Babilin Asma Bahçeleri yaptırılmıştır. Semiramis o dönemin Asur kraliçesiydi.


Bir diğer rivayete göre ise Babil Kralı 2. Nebukadnezar tarafından yaptırılmış olmasıdır. Kral eşine Babilin Asma Bahçeleri adı altında bir dünya harikası hediye etmiştir.


Bu rivayetlerin henüz kesin bir dille net olarak doğru olduğu belirtilememiştir. Düşünürler ve tarihçilere göre Babilin Asma Bahçeleri bir şehir veya bir yapıt da olabilir. Bu tez Babil şehrinin güzelliğinden kaynaklanarak ortaya atılmıştır.


Babilin Asma Bahçeleri Hakkında Bilgiler


Dünyanın Harikaları arasında olan bu şehirde yapay dağlar, göller, suların aktığı mekanlar ve birçok doğa güzellikleri yer almaktaydı. Yunan coğrafyacı Strabo, bahçelerin birbiri üzerinde yükseldiğini ve bunların kübik direkler ile yapıldığını söylemiştir. İçleri toprakla doldurulan bu çukurlara ağaç ve yeşillik ekilmiştir. Burada Fırat nehrinden gelen su kullanılmış ve bu suyu oraya çıkarabilmek için kovalarla sular taşınmıştır. Babilin Asma Bahçelerinin ebadı 120 m. x 120 m. olarak ve 25 m. yüksekliğe sahip olduğu söylenmektedir.


Ninova’da barındırılan Asurbanipal kitaplığı içerisindeki bulunan bazı çivi yazılı tabletlerde Babilin Asma Bahçeleri hakkında 53 adet büyük 650 adet küçük olmak üzere toplam 750 adet tapınağın bulunduğu belirtilmektedir. 2 ayin yolu, 360 adet sunak ve 24 büyük cadde halinde inşa edilmiştir. Ayrıca içerisinde 3 adet de büyük su kanalının bulunduğu belirtilmiştir.


Pers Kralının bu şehri fethetmesi ile bu dünya harikası yok olmuştur. Yıllar ilerledikçe bir kum dağı haline gelmiştir.


Babilin Asma Bahçeleri ayrıca dünyanın en eski harikalarından olma özelliğine sahiptir.


Tarihteki mevcut yazıtlara bakıldığında bahçeye girişte bir eğimli yol bulunmaktadır. Günümüzdeki yapıtlara bakıldığında tiyatroya benzetilmektedir.


Babilin Asma Bahçeleri’nin varlığı hakkında en somut deliller aşağıdaki yazıtlar ile netlik kazanır;


 


M.Ö. 4.yy’da Büyük İskender’in tarihçesi, Quintus Curtius Rufus Cleiarchus yazısından bahsettiği Büyük İskender’in tarihi metninde;


“Babilllerin bir kalesinin çevresi 20 stad uzunluğa sahiptir. Kulelerin temellerinin 30fit yerin altında yer alır ve surlar en yüksek noktanın 8 fit yükseğindedir. Asma bahçelerin tepelerinden, Yunan masallarında merakla bahsedilir.Onlar bir duvar kadar yüksekte ve cazibesini borçlu olduğu uzun boylu ağaçların gölgesindedir. Kolonlarla desteklenen bütün yapı taştan yapılma, bunların üzeri kalın bir toprak tabakasını taşıyabilecek güçte kare taşlarla döşenmiş bir yüzey ve sulama işlemi bu yüzeydeki suyla yapılır. Bu yüzden hemen hemen 50fit yüksekliğinde ve 8 cubit kalınlığındaki gövdeleriyle ağaçların yapıları sağlamdır. Eğer doğal çevrelerinde yetiştirilebilirlerse bol miktarda meyve verirler. Zamanın kademeli yıkıcılığının yanında doğanın ve insanında yıkıcı etkisi de olmasına rağmen bu gösterişli yapı zarar görmeden ayakta kalmıştır. Birçok ağaç köküne maruz kalmış olmasına karşın koca bir ormanı taşıyabilecek güçtedir. Burası 11fit aralıklarla 20 metre kalınlığındaki duvarlarla bir alt yapısı vardır. Böylece bu uzaklık dağlardan sarkan ağaç etkisi sağlar. Bu gelenek ülkesini Babil’den yöneten Suriye kralının bir işidir. Ülkesinin ağaçlarını, ormanlarını özleyen eşi için yapmış ve zarif yapıyla doğanın güzelliğini taklit ederek eşini ikna etmiştir.”


Strabon(M.Ö. 64 – M.S. 21) 4.yy’a ait Onesicritus’un kayıp bir bölümüne ait olduğu düşünülen bir paragrafında Asma Bahçeleri şöyle tarif eder;


“Babil, çok büyük bir ovaya uzanır ve 385 stad duvarla çevrilidir. Duvarların kalınlığı 32 fit, kulelerin yüksekliği 50 cubit ile 60 cubit arasındadır ve bu duvarların üstündeki geçitten 4 at arabası diğerini rahatlıkla geçebilir. Bundan dolayı Asma Bahçeler Dünyanın Yedi Harikasından biri olarak anılır. Bahçenin şekli dikdörtgendir ve her kenar 4 plethra uzunluğundadır. Bu kareli küp benzeri temeller, birbiri ardına bulunan kemerli tonozlarda meydana gelir. Oyulmuş kareli temeller büyük ağaçlara imkân sağlayan toprakla pişmiş tuğla ve asfaltla inşa edilerek kaplanmıştır. En üstteki teras katlarına çıkış bir merdiven tarafından yapılır. Şehrin ortasından akan ve bahçenin yanından geçen 1 stad genişliğindeki Fırat nehrinden bahçeye bu amaçla atanan işçiler tarafından şu taşınır.”


Babilin Asma Bahçeleri ağaçların köklerin toprak üzerinde olması ve çatı şeklindeki sistemde büyümesi nedeniyle havada yetişmekte idi. Dört oymalı taş sütun sayesinde de toprak altında kalması sağlanmıştır. Kiriş görevi gören palmiye ağaçları aralarında az boşluk bulunmaktaydı.



babilin asma bahçeleri nerede


dünyanın 7 harikası


babilin asma bahçeleri nerededir


babilin asma bahçeleri hangi ülkededir




mısır piramitleri


babilin asma bahçeleri hakkında bilgi


babilin asma bahçeleri resimleri


babilin asma bahçeleri kısa bilgi




Babilin Asma Bahçeleri

Rodos Heykeli

rodos heykeli colossus Rodos Heykeli


Dünyanın 7 Harikası arasında yer alan Rodos Heykeli, milattan önce 305-304 tarihlerinde Rodos Adası’nda bulunan insanların bir kuşatmaya maruz kalması ve bu kuşatmanın bitimi ile bunu kutlama amaçlı Yunan Tanrısı Helios heykelini oluşturmuşlardır. Bu heykel yaklaşık 32 metre yükseklikteydi. Heykelin bir diğer özelliği ise tunç ile yapılması idi.


Rodos Heykeli, heykeltraş olan Lindoslu Khares tarafından yapılmıştır. O zamanlarda Rodos Heykeli bacakları arasından gemiler geçtiği söylenir ancak bu konuda hiçbir somut kanıt yoktur. İşin ilginç yanı bu yükseklikte bir heykelin o tarihlerde yapılmasıdır. Çünkü o tarihlerde teknik imkanlar göz önüne alındığında Dünyanın 7 Harikası arasına girecek bir yapı yapmak oldukça güçtür. Bu heykel millattan önce 225 veya 226 yılında bir deprem ile yıkılmıştır. Ardından birkaç yüzyıl yan yatık şekilde durmuştur.


Rodos Heykeli, güneş tanrısı olan Herios simgesi şeklindeydi. Aslında bir çeşit anıttı. Rodos adasında ilk yaşayan halk Dor’lardır. Dorlar Mısır ve Fenike’ nin ürünlerini alıp satarak zengin olmuşlardır. Dorlar,kuşatmadan kurtulmaları sonucunda zafer anıtı olarak tanrıları Helios’a şükran borçlarını ödemek amacıyla, Helios’ un büyük bir heykelini yapmışlardır ve bu heykel Rodos Heykeli olarak bilinir.


Rodoslular bu heykelin kendilerini ve adalarını koruduğunu düşünmekteydiler. Bu nedenle her yıl ‘’Helicia’’ denilen kutlamalar yaparlardı. Kutlamalar esnasında dört atlı bir arabayı denize atarlar ve Helios’un bu arabayla dünyayı dolaşıp gözetlediğine inanırlardı. Bu sayede ona borçlarını ödemiş olurlardı.


Rodos Heykeli inşaatı 12 yıl sürmüş ve M. Ö. 282 yılında bitirilmiştir. Anıt heykeltraş olan Lindoslu Khares tarafından yapılmıştır. Lindos, Rodos’un üç büyük kasabasından biridir. Heykelin tunç ile yapıldığını söylemiştik. Rodos kuşatması sırasında kullanılan tunç araç gereç ve silahların eritilmesiyle Rodos Heykeli yapılmıştır. Heykelin elindeki meşaleyi yakmak için ayağından başlayan bir merdivenle yukarı çıkılmakta idi.


 


Bir deprem ile yıkılan ve uzun süre yıkık şekilde duran Rodos Heykeli,  654 yılında Arapların Rodos’u işgalinde heykelden kalanları Suriyeli bir Yahudi’ye sattılar. Söylentilere göre heykelin bütün parçaları Suriye’ye 900 tane devenin sırtında taşınmıştır.


 



Rodos Heykeli

İskenderiye Feneri

İskenderiye Feneri


iskenderiye feneri iskenderiye feneri


İskenderiye Feneri milattan önce 285 – 246 yılları arasında Mısır’ın İskenderiye şehrinde yapılmıştır. Dünyanın 7 Harikası arasında yer alan bu eser ayrıca dünyanın en büyük deniz feneri özelliğindedir.


İskenderiye Feneri, Mısır’da İskenderiye limanınınkarşı tarafından bulunan Pharos Adası’nda yapılmıştır. Milattan sonra 955 yılında bir fırtına esnasında üst kısmı kopmuştur. İlerleyen tarihlerde ise 1302 yılında bir deprem ile yıkılmıştır. Arkeologların bulgularına göre 1500 yıllarında bu eserden geriye hiç bir şey kalmamıştır.


İskenderiye Feneri toplam 3 bölümden oluşmaktaydı. İskenderiye Feneri‘nin mimarı Knidos’lu Sostratus’tur. 135 metre yüksekliğinde yapılmış olan bu harika, tepesinde tunç bir ayna sayesinde 70 km. çapında oluşturduğu etrafındaki alandan görülebilmekteydi. Bu sayede yaklaşan gemilere limana girerken yardımcı oluyordu.


İskenderiye Feneri‘nin bir diğer özelliği diğer dünya harikaları arasında günlük yaşam içerisinde kulanılan tek eserdir.



İskenderiye Feneri

Dünyanın 7 Harikası Resimleri

Dünyanın 7 Harikası Resimleri


Dünyanın 7 Harikası bildiğiniz gibi yok olup gitmiştir. Fakat arkeologların tasarladığı çizimler ile o zamanki bu yapıtların resimleri şu şekildedir:


Artemis Tapınağı


Artemis Tapinagi Artemis Tapinagi


 


Babilin Asma Bahceleri


Babilin Asma Bahceleri Babilin Asma Bahceleri


 


İskenderiye Feneri


Iskenderiye Feneri Iskenderiye Feneri


Keops Piramidi


Keops Piramidi Keops Piramidi


 


Kral Mausoleus Heykeli


kral mausollos heykeli kral mausoleus heykeli


 


Rodos Heykeli


Rodos Heykeli Rodos Heykeli


 


Zeus Heykeli


Zeus Heykeli Zeus Heykeli



Dünyanın 7 Harikası Resimleri

Artemis Tapınağı

Artemis Tapınağı


artemis tapinagi Artemis Tapınağı


Artemis Tapınağı, tanrıça Artemis için M.Ö. 550 yılında yapılmıştır. Diğer bir ismi ile Diana Tapınağı da denmektedir. Tapınağın özelliği tüm parçalarının mermer ile imal edilmiş olmasıdır. Fakat ne yazık ki diğer tüm dünyanın harikaları gibi bu harika da zaman içerisinde yok olmuş ve sadece birkaç mermer parçası günümüze kadar gelebilmiştir.


“Artemis’in kutsal evi bulutların içinde kule gibiydi; diğer muhteşem yapılar onun gölgesinde kalıyordu, Güneş oraya tanrılar dağı Olympos’a baktığı gibi bakıyordu.” (Yunanlı ve Filistinli Ozan Antipater)


Artemis Tapınağı Nerede?


Artemis Tapınağı‘nın yeri Türkiye’de İzmir ilinin Selçuk ilçesindedir. Artemis Tapınağı Lidya Kralı Kroisos tarafından yapımına başlatılmıştır. 120 yıl gibi uzun süren inşat aşamasından sonra M.Ö. 550 yılında yapımı tamamlanmıştır. İçerisinde birçok o döneme ait sanat eserleri ve heykeller bulunmaktaydı. Artemis Tapınağı içerisinde altın ve gümüş gibi değerli madenler ile süslenmiş kolonlar bulunuyordu. Bahsedilen bu heykeller ve sanat eserleri o dönemde Amazonlar tarafından yapıldığı düşünülmektedir. Yapılan kazılarda, hacıların hediyesi olan altın ve fildişi Artemis heykellerine, bileziklere, küpelere ve gerdanlıklara rastlandı. Bazıları İran, Mısır ve Hindistan’dan getirilmiştir.


Tapınak 3 farklı evre ile yapıldığı düşünülmektedir. İlk evre Artemisium adı verilen ilk kısım tapınaktır. İkinci evre, ilk evre inşaatın üzerine ekleme ile yapılmıştır. Son evre olan üçüncü evre ise çıkmış bir yangın sonrası yapılan restorasyon çalışmasıdır. Tapınağın içi ve içindeki sanat hakkındaki tanımlamaların ve hemen hepsi tarihçi Plynus’un anlattıklarına dayanmaktadır. Pliny tapınağı 115 metre uzunluğunda ve 55 metre eninde neredeyse tamamen mermerden olarak tanımlamıştır. Tapınak her biri 18 metre olan 127 İyonik stilde kolondan oluşmaktadır.


Artemis tapınağı dikdörtgen şeklindedir. Dünyanın 7 harikası içerisinde yer alan bu yapıt, diğer benzer tapınakların aksine mermer ile yapılmıştır. Tamamı mermer ile yapılan bu tapınak, ön tarafta geniş bir avluyu barındırıyordu. Bu avlunun etrafını kaplayan 127 adet sutun bulunmaktaydı. Bu sütunların ebatları yaklaşık 20 metre yüksekliğindeydi.


Atinalı Athenagoras, Efes’teki baş Artemis heykelinin yaratıcısı olarak Daedalus’un öğrencisi Endoeus ‘un ismini vermiştir. Artemis, Ay tanrıçası olarak Titan Selene’in yerini alan Apollon’un kardeşi ve bakire avcı Yunan tanrıçasıdır. Efesli Artemis ise oldukça farklıdır.


Artemis Tapınağı Efes bölgesinin ekonomik olarak güçlü bir bölgesinde yer almaktaydı ve tüccarlar ve Anadolu’nun her yerinden yolcular tarafından ziyaret edilmekteydi. Tapınak birçok inanıştan etkilenmiştir ve birçok farklı dinden insan için bir inanç sembolü olmuştur. Efesliler Kibele’ye taparlardı ve inançlarının büyük bir kısmını Artemis’e de dahil ettiler.Artemis Kibele, Romalı karşıtı Diana’dan çok farklı bir şekil aldı.


Herostratus milattan önce 21 Temmuz 356 tarihinde gece Artemis Tapınağı‘nı yakarak ismini ölümsüz bir hale getirdi. Bu gece aynı zamanda Büyük İskender doğmuştur. O gece tanrıça Büyük İskender’in doğumu ile uğraştığı için tapınak ile ilgilenemediği şeklinde bilgiler yer alır. Daha sonra İskender Anadolu’yu fethetmiş bu arada tapınağa da yardım etmiştir. Aradan 200 yıl sonra tekrar tapınak restore edilmiştir.



Artemis Tapınağı